Yağışların Zeytin Yetiştiriciliği Üzerine Etkileri

İklim Parametrelerindeki Değişimlerin (Sıcaklık, Yağış, Kar, Nispi Nem, Sis, Dolu ve Rüzgar) Zeytin Yetiştiriciliği Üzerine Etkileri

Meltem AYAZ, Nurhan VAROL - 2015- Zeytincilik Araştırma İstasyonu Müdürlüğü, Bornova / İzmir

2. Zeytine Yağışın Etkisi

Zeytinin yıllık yağış isteği 700-800 mm'dir. Toprakta depo edilen kış ve ilkbahar yağmurları kusursuz çiçek açımını sağlar, çiçeklerin dane tutum oranını arttırıp, Haziran dökümünü azaltır.

Yazın verilecek su ve yağacak yağmurlar danenin çekirdek oluştururken su ihtiyacını karşılar, zeytinlerin irileşmesi ile sofralık değerini arttırıp yağ oluşumunu sağlar. Ayrıca gelecek yıl meyve verecek sürgünlerin gelişmesini ve meyve gözlerinin doğuşunu hızlandırır.

Yağışın azlığı kadar aşırısı da zararlıdır. Aşırı yağışların olumsuz etkileri aşağıda sıralanmaktadır.

• Sürüm tavı bulunamaz, hasat zorlaşır.

• Azotlu gübreleri yıkar.

• Meyilli yerlerde erozyona sebep olur.

• Ağaçlar normalden daha uzun sürgün verirler, bu nedenle soğuklara direnç azalır.

• Taban suyu yükselir, kök tabakası havasız kalır.

• Bitkide kök çürüklüğüne sebep olur.

• Toprak pH’sı düşer, asitli topraklarda zeytin iyi gelişemez. İnsan kontrolü dışında gelişen aşırı yağışın zararlarından korunmak için;

• Toprak işleme mümkünse yapılmamalı ya da yüzeysel yapılmalıdır ve toprak eğim yönüne dik işlenmelidir.

• Eğimli arazilerde erozyona ve sele karşı teraslar oluşturulmalıdır.

• Yabancı ot kontrolüne dikkat edilmelidir.

• Malçlamaya önem verilmeli ve yabancı ot kontrolü yapılmalıdır.

• Meyilli toprakların özellikle organik gübrelerle gübrelenerek su tutma yeteneklerinin arttırılması gerekir.

• Tek yönlü gübre kullanımından kaçınılmalı ve yeşil gübre uygulaması yapılmalıdır (Aykas, 2004; Varol ve ark 2009; Ünal ve ark,2007).

Zeytin ağacı kuraklığa dayanıklı olarak bilinmektedir. Zeytin ağaçları su kıtlığında taç büyümesini durdurup fotosentez ve transpirasyon aktivitesini devam ettirerek kurak koşullara dayanma mekanizması oluşturmaktadır. Ancak büyüme dönemlerinde aşırı kuraklık stresi zeytin ağaçlarında ürün ve gelişme üzerinde olumsuz etkilere neden olmaktadır. Zeytinin en önemli büyüme dönemleri ve su stresinin ağaç üzerinde büyüme ve meyve gelişimi üzerine etkileri görülmektedir (Çizelge 3).

Zeytin ağaçlarında su stresi, meyve tutumunda, meyve olgunlaşmasında ve meyvenin yağ kapsamında önemli değişikliklere yol açmaktadır. Yağlık zeytin üretiminde su stresinden kaçınılması gereken en kritik dönemler meyve tutumu ve yağ birikimi aşamalarıdır. Sofralık zeytin üretiminde ise meyve tutumu, meyve gelişimi 1. aşaması (hücre bölünmesi) ve meyve gelişimi 3. aşaması (hücre genişlemesi) kritik bulunmuştur. Dünyada zeytin yetiştiriciliği yapılan alanların % 85’i sulanmamaktadır. Sulanmayan alanlarda her yıl 100-200 kg/da ürün kaybı ortaya çıkmakta ve yetiştiricilik genellikle yağışa bağlı olmaktadır.

Bu nedenle zeytin üretiminde verimliliği artırmak için yağışlardan daha fazla yararlanmayı sağlayacak önlemlerin alınması gerekmektedir. Bu önlemlerden bazılarını aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz.

• Zeytin diğer meyve türlerine göre topraktaki suyu daha etkili bir şekilde kullanır. Bununla birlikte kurak şartlarda su stresine bağlı olarak sorunlar ortaya çıkmaktadır. Gereksinim dönemlerindeki yetersiz sulama büyük sorunlara neden olmaktadır. Sulamaya önem verilmelidir.

• Kuraklıktan korumak için, bu kurak koşullara dayanıklı çeşitler yaygınlaştırılmalıdır.

• Gereksinim dönemlerinde ve yaz aylarında sulama işlemleri düzenli olarak yapılmalıdır.

• Suyu en ekonomik bir şekilde kullanan damla sulama sistemleri kurulmalıdır.

• Toprak işleme mümkünse yapılmamalı ya da yüzeysel yapılmalıdır.

• Eğimli arazilerde teraslar oluşturulmalıdır.

• Yabancı ot kontrolüne dikkat edilmelidir.

• Malçlamaya önem verilmeli ve yabancı ot kontrolü yapılmalıdır.

• Tek yönlü gübre kullanımından kaçınılmalı ve yeşil gübre uygulaması yapılmalıdır.

• Budama ile gereksiz dallar kesilmelidir ve ağaçlar alttan taçlandırılmalıdır (Varol, 2008; Varol ve Ayaz, 2012).

3. Zeytine Karın Etkisi

Karla kaplı yerlerde soğuk fazla etkili olmaz, kar suları toprağı iyi işleyip aşındırmazlar. Fakat dar açı ile bağlı, çürük, fazla mahsül yüklü dalların kırılması bakımından önemlidir. İyi budanmamış ağaçlarda büyük zararlar meydana getirir. Bu nedenle yoğun kar yağışında dallar silkelenmelidir (Anonim, 2012).

4. Zeytine Nisbi Nemin Etkisi

Deniz ve büyük su yüzeylerinden gelen nemli hava zeytin için yararlıdır. Nemli havalarda ağacın yapraklarında terleme azalır, susuzluk sıkıntısı çekilmez. Zeytin ağacı yaprakları yazın topraktan yeteri kadar nem alamayınca havadaki nemden faydalanır. Sofralık yetiştiricilikte havanın nisbi nemi ürün kalitesini arttıran kriterlerden biridir. Nisbi nemin yeterli olduğu alanlarda zeytinin su tüketimi de azalmaktadır.

Zeytin çok yüksek nemden de hoşlanmamaktadır. Yüksek nemde sıcak etkisi azalır fakat bazı hastalıklara uygun ortam meydana gelir. Çiçek zamanı oluşan aşırı nisbi nem (%85'in üzerinde) döllenmeyi kısıtlayarak dane tutumunu azaltır. Yine yetersiz nisbi nem ve kurak koşulllar çiçek ve çiçeklerin meyveye dönüşmesini olumsuz yönde etkiler. Nispî nemin az olması halinde ise zeytinin topraktaki su ihtiyacı artmaktadır. Zeytin bahçelerinin kurulduğu alanların yakınında nisbi nemi sağlayacak deniz ve büyük su yüzeyleri yoksa, Zeytin Bilimi 39 damlama sulama, mini spring sulama, yağmurlama sulama yöntemleriyle ortamdaki nem arttırılabilir. Ayrıca bahçenin büyüklüğüne göre yeterli sayıda yapay göletler yapılarak uygun nem koşulları sağlanabilir

Genel olarak zeytinin denizden en az 1-2 km. içeride dikilmesi önerilir. Buna karşın bazı çeşitler deniz kenarında da zarar görmeden yetişebilmektedirler. Ege ve Akdeniz Bölgelerinde sahilde zeytin olduğu halde nispî nemin zararı görülmemektedir. Ancak nispî nemin etkisi rüzgar yönününe göre değişmektedir. Zira uzun süren nemli ilkbahar döneminde meyve tutumunu artarken, kuru rüzgarlar meyve dökümüne sebep olmaktadırlar. Böyle yerlerde sulamaya mutlaka önem verilmelidir (Buldan ve Çukur, 2003; Yıldırım ve ark, 2008).

5. Zeytine Sisin Etkisi

Çiçek zamanı tozlanmaya engel olarak döküme neden olmaktadır.

6. Zeytine Dolunun Etkisi

İki türlü etki söz konusudur.

1. Mekanik zarar; çiçek ve meyve dökümü ile yaprak ve dal yaralanması.

2. Hastalık oluşumu; dolu yaralarından bakteri ve mantarların girerek zarar yapması; Bilhassa Pseudomonas savastanoi (Zeytin Dal Kanseri) dolu yaralarından girerek büyük zararlara sebep olmaktadır. Dolu yağışının fazla olduğu bölgelerde potasyumlu gübrelerle gübreleme kısmen bakteri zararını önlemede rol oynamaktadır (Anonim, 2012).

7. Zeytine Rüzgarın Etkisi

Kış mevsiminde kuzey-batıdan esen rüzgarlar (karayel) bol yağış getirmektedir. Nisan ve Mayıs başlarında esen hafif rüzgârlar döllenmeye yardımcı olmaktadır. Ağaçların dal ve dalcıkları arasından geçen hafif esintiler halkalı leke hastalığı gibi bazı fungal hastalıkların yayılmasına engel olmaktadır. Yaz aylarında esecek nemli rüzgârlar ağaçların susuzluk çekmesini kısmen önlemektedir.

Kış sonlarında esen rüzgârlar (kesişleme) toprak nemini azaltmaktadır. Mayıs sonlarında güneyden esen kurutucu rüzgârlar (samyeli) çiçeklerin döllenmesine engel olmaktadır. Yazın güneyden gelen rüzgarlar ise toprak nemini kaçırmakta, devamlı eserse daneleri buruşturmaktadır.

Fırtınalar ağaçları devirerek, dane bağlatmayı önlemektedir. Denizden gelen şiddetli rüzgârlar ise zeytin topraklarının tuzlanmasına sebep olmaktadır. Güneyi kapalı olmayan yerlerde kışın esen Lodos rüzgârı, ağaçları zamansız uyandırmakta ve ağaçların soğuklardan daha çok etkilenmesine neden olmaktadırlar. Bu nedenlerden ötürü zeytin dikiminde sık dikimden ziyade aşağıdan taçlandırma yönüne gidilmelidir (Koca, 2004; Aykas, 2004; Yıldırım ve ark, 2008 ve Anonim, 2012).

Sonuç

1. Zeytin yetiştiriciliği için en uygun ekolojiler deniz seviyesinden başlayarak 600 m yüksekliğe kadar çıkmaktadır. 600 m rakımdan sonra hem don ve kar zararı olacağından hem de vejetasyon süresi kısalacağından yetiştiricilik riskli olmanın yanısıra ekonomik anlamda da bir getiri sağlamayacaktır. Ayrıca bu tip yerlerde 5-10 yılda bir oluşan düşük sıcaklıklar da zeytine zarar vereceğinden yeni kurulacak zeytinlik tesislerinde tesis yapılmadan önce o bölgenin uzun yıllarını kapsayan iklim değerleri incelenip ona göre karar verilmelidir.

2. Tesis yapılacak arazinin topografik yapısında bir kısıtlama yoksa kuzey-güney yönü seçilmelidir. Soğuk iklimli geçit bölgelerinde güney yönü aranmalıdır.

3. Düz arazilerde zeytin tesis edilecekse aşırı yağışın ve selin zararlarından sakınmak için mutlaka arazi tesviyesi yapılmalı ve arazinin drenaj koşulları kontrol edilmelidir. Eğimli arazilerde ise erozyona ve sele karşı teraslar oluşturulmalıdır.

4. Özellikle fizyolojik kritik periyotlarda meteorolojik uyarıları takip ederek olabilecek zararlara karşı hazırlıklı olunmalıdır.

5. Zeytinin 40ºC’nin üzerindeki sıcaklıklara dayanabilmesi için mutlaka sulama yapılması gerekmektedir. Ayaz ve Varol 40

6. Zeytin ağaçlarında don zararı oluştuğunda öncelikle zararın şiddeti tespit edilmelidir. Ağaçlarda yeni sürgünler oluştuğunda dondan zarar gören kısımlar bariz şekilde görülecektir. İlkbahar bitiminde veya yazın kuruyan bu dalcıklar budama ile uzaklaştırılabilir. Orta kuvvetli zararlarda şiddetli budamadan kaçınılmalıdır. Zarar nispeten hafif ise ağacın budanması yerine bakırlı ilaçlama yapılmalıdır. Sulama, azotlu gübreleme gibi bakım tedbirleri uygulanmalıdır. Soğuk şiddeti fazlaysa iskelet budamasına gidilmelidir.